Keynesyen Görüş Nedir, Özellikleri, Önemli 2 Madde
Keynesyen görüş nedir diye soranlar için, bu ekonomik teori, büyük Britanyalı iktisatçı John Maynard Keynes’in fikirlerine dayanır ve ekonomide talep yönlü politikaların önemini vurgular. Keynesyen ekonomi, özellikle ekonomik durgunluk ve kriz dönemlerinde devlet müdahalesinin, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve istihdamı artırmak için gerekliliğine odaklanır. Keynesyen görüş, ekonomik politikalar ve makroekonomik düşünceye önemli ölçüde etki etmiştir ve bugün hâlâ tartışmalı bir konu olarak kalmaktadır. Bu yazıda, Keynesyen görüşün temel kavramlarını, bu ekonomik teorinin tarihçesini ve Keynesyen politikaların uygulandığı dönemlerdeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Böylece, dünya ekonomisinde ve kendi ülkenizin ekonomik politikalarında Keynesyen düşüncenin nasıl bir rol oynadığını daha iyi anlayabileceksiniz.
Keynesyen Görüş Nedir, Ne Anlama Gelir, John Keynes Kimdir?
İçerik Rehberi
John Maynard Keynesyen iktisadi alanda kendini geliştirmiş biridir. 1883 yılında Birleşik Krallıkta dünyaya gelen John Keynes dünyanın en değerli iktisatçılarından biridir. Keynesyen görüşü ile bilinen Keynes makro ekonomi ve ekonomiye müdahale ile ilgilenmiştir.
Keynesyen görüşü John Keynes’in savunduğu politikalara bağlı olarak ortaya çıkmıştır. İngiliz iktisatçı Keynes yirminci yüzyılda yaptığı çalışmalar ile bu görüşün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu görüşe göre özel sektör ön plana çıkmalıdır fakat devlet her anlamda ekonomiye yön vermelidir. Yani Keynes’e göre ekonomik meselelerde kamu, özel sektörden daha öne çıkmalıdır. İktisatçı John Maynard Keynes’in düşüncesine göre özel sektör kamu sektörünün önüne geçtiğinde ve büyük kararlar verdiğinde makro ekonomi ciddi şekilde etkilenmektedir.
Bu nedenle Keynes devletin ekonomiye etkilememesi için özel sektörlerin büyük kararlar alması yerine her sektördeki dengeyi sağlamalı ve büyük kararlar kamu sektörü tarafından alınmalıdır. Bunun için en iyi örnek olarak para ve maliye politikaları gösterilir. Bu örneğe göre ülkelerin merkez bankaları ülke ekonomisinin durumuna göre para politikaları belirlerken aynı zamanda iktidarda olan kişi ve kişilerin maliye politikaları uygulanmalıdır. Bu şekilde bir stabilizasyon sağlanarak makro ekonomi etkilenmemiş olur.
Keynesyen Görüş Nasıl Ortaya Çıkmıştır, Keynesyen Görüş Nedir?
Mikro ve makro ekonomi ile ilgilenen birçok kişi keynesyen görüş nedir, nasıl ortaya çıkmıştır ve nelerden etkilenmiştir gibi sorular yöneltmektedir. Bu sorulara cevap vermeden önce şunu belirtmeliyiz ki Keynesyen görüşü çok eski yıllarda ortaya çıkan ancak etkisini hala hissettiren ekonomi görüşlerinden biridir.
Bu görüşün çıkmasında 20. yüzyıl İngiltere’sinde yaşanan ekonomi politikaları etkili olmuştur. 20. yüzyılda bu görüş ortaya çıktığında halen 2. Dünya Savaşı ortaya çıkmamıştı. Her iki savaşın arasında kalan bu dönemde dünyanın pek çok noktasında ciddi ekonomik krizler baş gösteriyordu. Bu ekonomik buhrandan en çok etkilenen ülkelerin başında ABD ve Avrupa ülkeleri yer alıyordu. 1921 ile birlikte İngiltere’yi de vuran bu buhran kısa süre içerisinde neredeyse tüm dünyaya ulaşmıştı. Yaşanan bu buhranla birlikte ciddi işsizlik ve buna bağlı olarak ekonomik durgunluk yaşandı. Bu da kısa süre içerisinde tüm piyasanın çökmesine neden olmuştur.
Keynesyen görüşü tam olarak bu dönemde ortaya çıkmıştı. Bu dönemde neoklasik teori adı verilen bir görüş hakimdi. Bu ekonomik görüşe göre piyasa dışarıdan müdahale edilmeden kendi kendine düzenlemeliydi. Özellikle bu ekonomik buhranda neoklasik görüşe sahip iktisatçılar yeni projeler ile piyasanın kendiliğinden düzeleceğini öngörüyordu. Ancak John Keynes’in yazdığı kitap ile birlikte neoklasik görüş etkisini kaybetti.
Keynesyen görüşe göre üç temel parametre vardır. Bu parametreler keynesyen görüşün temelini meydana getirir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
- Devlet özel sektöre herhangi bir ekonomik zarar yaratmadan maliye politikaları ile müdahalede bulunmalıdır.
- Ekonomide talepler kendi arzlarını oluşturur.
- Devlet kamu sektörünü iyileştirip vergiyi azaltarak ekonomik stabilizasyonu sağlar.
Bu görüşler keynesyen görüşün temelini oluşturur. Teoriye göre kurum ve vatandaşlar tarafından sergilenen mikro ekonomik faaliyetler birleştiğinde makro ekonomi verimsizleşiyor ve ciddi bir şekilde etkileniyor. Bunun sonucunda da ürün talebinde azalma görülüyor bu da işsizlik ve ekonomik buhranın ortaya çıkmasına neden oluyor. Keynesyen görüşünde devletler talebi arttırmaya yönelik çeşitli mali politikalar sergilemelidir. Bu şekilde finans alanında hareketlenme yaratır. Kısaca bu görüş göre krizin ana nedeni ortadan kaldırılarak ekonomi düzeltilmeye çalışır. Örneğin bir ülkede işsizlik oranı çok yükseliyorsa devlet kamu sektöründe yapacağı projeler ve yeni politikalar ile işsizlik oranını azaltarak ekonomiyi hareketlendirmeye çalışır.
Keynes görüşüne göre iki önemli politika vardır. Bunlar şu şekildedir;
- Para Politikası: Keynes görüşüne göre para ve gerçek ekonomi faiz oranları ile yakından ilgilidir. Paranın arzı arttıkça faiz oranları artmakta ve bu da büyük yatırımların azalmasına neden olmaktadır. Bu para politikasına göre kısaca olaylar bir döngü haline girer. Bir devlet para arzını arttıkça yatırımlar azalmakta, yatırımlar da azaldıkça para arzı artmaktadır. Bu noktada Keynes para arzlarının Merkez Bankası tarafından kontrol edilmesini önermektedir.
- Faiz Oranları: Bu makro ekonomi görüşe göre her yatırımcının bir faiz oranı beklentisi vardır. Eğer beklenen faiz oranları düşüş gösterirse yatırımcılar nakitte kalmayı ve yatırımlarından çıkmayı tercih eder. Eğer beklenen faiz oranları yükseliş gösterirse yatırımcılar nakit paralarını yatırımlara yöneltir. Bu da faiz oranı ve paraya olan talebin arasında ters bir orantı olmasını sağlar.
Keynesyen görüş bütün haliyle bakıldığında biraz karmaşık görülebilir. Bu görüş kısaca devletlerin özel sektörün ekonomiye büyük etkiler yapmamasını, aksine kamu kuruluşları tarafından yapılan politikaların uygulanmasını önermektedir.
Sık Sorulan Sorular
Keynesyen İktisadi Görüşleri Nelerdir?
Keynesyen iktisadi görüşlerinde para politikaları ve faiz oranları yer almaktadır.
Post Keynesyen Görüş Nedir?
Post keynesyen görüş keynesyen görüşe alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Bu görüşe göre finansal analizde reel ekonomi sorunları ile ilgilenmelidir.
Keynesyen Akımı Temsilcileri Kimlerdir?
Keynesyen akımında Obafemi Awolowo, Eduard Bernstein, Zülfikar Ali Butto, Hjalmar Branting, John Curtin, Ignacy Daszyński, Tommy Douglas ve Ferdinand Lassalle gibi yabancı isimler varken Bülent Ecevit gibi Türkler de vardır.
Keynesyen Müdahale Nedir?
Keynesyen müdahale devletin kamu hizmetlerini arttırıp vergi azaltarak yaptığı müdahaleleri açıklar. Bu müdahalede özel sektörün makro ekonomiye etkisi sınırlandırılmaya dikkat edilir.
Keynesyen işsizlik nedir?
Keynesyen işsizlik talep miktarında olan azalma ile ortaya çıkan kavramdır. Bu kavrama göre ürünlere olan talep azalırsa işsizlik meydana gelir.
Keynesyen Faiz Teorisi Nedir?
Bu teoriye göre yatırımcılar faiz oranlarıyla birlikte hareket eder. Yatırımcılar faiz oranı arttırıldığında yatırım yapmayı, faiz oranı düştüğünde yatırımlarını sonlandırmayı tercih eder.
Yeni Keynesyen İktisat Teorisi Nedir?
İlk ortaya çıkan keynesyen görüş makro ekonomiye ilişkin politikaları savunur. Yeni keynesyen görüşünde ise mikro ekonominin geri kalan politikaları savunulur.
Yorum gönder